Page 57 - marasal fevzi cakmak ilkokulu
P. 57
Günler ilerlemiş olaylar böyle ikisi de birbirleriyle konuşmadan geçivermişti. Bir
akşamüstü Pamuk dışarıya çıkmıştı. Paşa Pamuğu görünce oda kapının önüne geldi
ve yere oturup onu seyretmeye başladı. Pamuk Paşa ile konuşmaya karar verdi.
Paşa'da içinden Pamuğun yanına gidip ondan özür dilesem mi diye düşünüyorken,
Paşa'ya doğru gelen Pamuk iki evin arasında bulunan yoldan geçerken, çok hızlı bir
şekilde gelen araba paşanın gözü önünde pamuğa çarptı. Paşa ne yapacağını
bilemeden koşarak Pamuğun yanına gitmiş ve havlamaya başlamıştı. İnsanlar yine
Paşa'nın havlamaları diye düşünüyorlardı ki Paşa daha da yüksek sesle havlayınca
bütün insanlar ve yaşlı teyze koşarak Pamuğun yanına geldiler. Ama Pamuğa vuran
araç çoktan gözlerden kaybolmuştu ve oradaki insanlar bu duruma çok tepkiliydiler.
Paşa ise Pamuğu yalayarak, koklayarak ve kalp atışını dinleyerek onu kendine
getirmeye çalışıyordu. Bütün orda olan herkes Paşa’nın bu davranışına şaşırmışlardı
ve tam o sırda Pamuğun gözleri aralanmış ve Paşa'ya dönüp “ben seni çok
seviyorum arkadaşım” demişti. Paşa’da “yaptıklarım için senden çok özür dilerim sen
benim için kendini feda ettin. Bende seni çok seviyorum arkadaşım” demiş. Yaşlı
teyze oradaki insanların yardımıyla Pamuğu alıp hastaneye götürmüşler. Paşa’da o
kadar yolu arkadaşının peşinden koşarak gitmiş ve hastanenin kapısında gece
gündüz beklemişti. Günler, haftalar geçti. İşte o gün Pamuk yaşlı teyzenin kucağında
dışarı çıkmış ve hemen Paşa’nın yanına getirmişti.
Paşa Pamuğu görünce çok sevinmiş ne yapacağını bilememiş ve yine
havlamaya başlamıştı. Ama bu sefer Paşa yanlış yaptığını anladı ve orda ses
çıkarılmaması aklına gelince sessizce havalara zıplamaya başladı. Pamuk iyileşmişti
ama birkaç ay ayağının üstüne basamayacaktı.
Hep birlikte yaşadıkları yere geldiler. Her şey değişmişti Paşa her gün
çocukları ve komşuları toplayıp Pamuğun yanına götürüyor ve onu sevmelerini,
onunla ilgilenmelerini seyrediyordu. Ama çok acı ki Pamuğa çarpan arabayı kimse
görememişti. O günden sonra Pamuk ile Paşa çok iyi iki arkadaş olmuşlardı.
Elvin Zeren ERDOĞAN 4/A
32