Page 62 - marasal fevzi cakmak ilkokulu
P. 62
zaman makinesinin yerini gösteriyordu. Akşam olmuştu ve artık haritaya göre
ilerlemeye karar vermiştik. Haritadan bize en yakın mağaranın yerini bulup, geceyi
orada geçirmeye karar verdik. Hep birlikte görev dağılımı yaptık, sonra da
yorgunluktan hepimiz uyuyakaldık. Sabah olmuştu. Hepimiz uyanmıştık ve kurt gibi
acıkmıştık. Etrafta yiyecek bir şey bulmak için farklı yönlere dağıldık. Erdem biraz
ilerideki çalılıklara doğru giderek “Bu nedir?” diye sordu. İlayda da “Böğürtlen!” diye
bağırarak sevindi. Hepimiz heyecanla oraya koştuk. İştah kabartıcı kıpkırmızı
böğürtlenleri afiyetle yemeye başladık. Kalanını da çantamıza koyduk. Dün akşam
yaptığımız planlamaya göre ilerlemeye başladık. Ormanın iç kısımlarına doğru
gittiğimizde bir Microraptor sürüsünün bizi takip ettiğini fark ettik. Ben de hemen
dinozor bilgimi kullanarak “Bunlar otçul hayvanlar, böğürtlenleri atarak onlardan
kurtulabiliriz.” dedim. Böylece biz de çantalarımızdaki böğürtlenleri onlara attık ve
oradan hızla uzaklaştık. Yaşadığımız bu heyecanlı kaçıştan sonra yolumuza devam
ederken bir İguanodon gördük. Bu, Aykan’ın ilgisini çok çekmiş olmalı ki cebinden
telefonu çıkarıp resmini çekmek istedi ama şarjının bittiğini unutmuştu. O anda bir
sarsıntı hissettik ve patlama sesi duyduk. Karşı taraftaki yanardağın patladığını
gördük. Bütün hayvanlar kaçıyorlardı ve o an biz de yanımızdan geçen
Spinosaurus’a tırmandık ve bölgeyi terk ettik. Zaman makinesinin tam yanındaydık ki
bize gelen meteoru gördük. Göz açıp kapayana kadar meteor Dünya’ya çarptı ve o
an annemin “Emiiir hadi uyan! Okula geç kalacaksın.” dediğini duydum. Uyandığımda
bunların hepsinin rüya olduğunu anladım. Kendi kendime “Oh, iyi ki bunların hepsi bir
rüyaymış!” dedim ve çok rahatladım.
Emir AREN ÖZKAN 4/B
37