Page 36 - harbiye ilkokulu
P. 36
5 Şubat 2011 tarihinde İstanbul’da doğdum. Harbiye
İlkokulu 4B Sınıfı’nda öğrenciyim. Babam aşçı, annem ev
kadını. İki kardeşiz. Doktor olmak istiyorum
OĞULCAN CANPOLAT
YIKILAN HAYATLAR
Çok güzel bir kış günüydü. Dışarıda ıssız bir çığlık gibi yükselen sessizlik adeta
camları kıracaktı. Çok heyecanlandım, çünkü bu akşam halamlar ve teyzemler akşam
yemeğine bize geleceklerdi. Annemle tüm hazırlıklarımızı tamamlamış gelmelerini
bekliyorduk. Bir sürprizim var, aile resimlerimizi tarih sıraya koyarak albüm yapmıştım.
İşte o an gelmişti, kuzenlerim Ahmet, Ceylan, Ali kapıyı çalıyorlardı. Hemen
açtım, kucaklaştık. Sofrada bayram havası vardı, bir anda masa üstündeki tabaklar
şangır şungur aşağı düşmeye, dolaplar üstümüze doğru gelmeye başladı. Herkesin
gözünde bir gerçeğin verdiği bir acı ve korku vardı. Masanın altına eğildim ve gözlerimi
kapadım, oysa Ali, Ceylan kapıya koşuyordu. Gözlerim annemi arıyordu, gözlerimi
açtığımda bir sancı vardı, anlatılmaz bir acıyla kıvranıyordum. Etraf ana baba günüydü,
artık sokaktaydık.
Bir görevli ailemin nerede olduğunu sorduğunda, gözleri dalarak baktı ve ”korkma
canım kurtuldular enkazdan çıkarmak için elimizden geleni yapıyorlar” cevabını aldım.
Neredeydi onlar, sevdiklerim ne olmuştu? Böyle ne yapacağım, annemi, ailemi nasıl
bulacaktım?
İçimde yalnızlığın ve kaybetme korkusunun verdiği acı içindeydim. Tek başıma
kalmıştım, oysa daha onlara sürprizim vardı verilecek. Annemin dört gün sonra doğum
günüydü, çıkacaklar mıydı o yıkılmış evlerin arasından?
Beni başka depremzedelerin de kaldığı bir çadıra yerleştirmişlerdi. Çadır soğuktu,
ama yalnızlık soğuktan daha kötüydü. Dört gün geçmişti, ama ailem hala yoktu! Demek
ki, bir şey olur ve tüm sevdiklerini bir anda kaybedebilirmiş insan. İçimde hiç tükenmeyen
bir umutla görevlilerin yanına gittim. Görevlilerin gözlerindeki neşe, dünyaları bana geri
vermişti. Evimiz yıkılmıştı, ama ailem benimdi…
36 37