Page 26 - harbiye ilkokulu
P. 26

18  Aralık  2011,  İstanbul  doğumluyum.  Aslen
                                        Kayseriliyim ve üç kardeşiz. İlkokula altı yaşında başladım.

                                        Şu  an  dokuz  yaşındayım  Harbiye  İlkokulu  4B  Sınıfı
                                        öğrencisiyim…






                                                                         YUSUF AKBUDAK




                                                PANDEMİNE OKUL




               Bütün dünyayı kasıp kavuran Covid 19 pandemisi başlamadan önce aynı sınıfa
       giden Ahmet, Elif ve Enes çok samimi arkadaşlardı. Artık uzaktan eğitim gördükleri için
       birbirlerini çok fazla göremedikleri için çok üzülüyorlardı.
               Ahmet, okul  açıkken de  çalışkan  bir  öğrenciydi,   uzaktan  eğitim  sırasında  da
       evlerinde  bulunan  bilgisayar  ile  canlı  derslere  katılıyor,  ödevlerini  yapmaya  devam

       ediyordu. Elif de okulda iken çalışkan bir arkadaşıydı, anca bu süreçte babası işsiz
       kaldığı için evlerine bilgisayar alamamışlardı, bu nedenle derslere katılamıyordu. Enes
       ise evinde bilgisayarı olduğu halde derslere katılmayan bir arkadaşlarıydı.

               Havanın  güneşli  olduğu  bir  gün  evlerinin  yakınındaki  parkta  kısa  süreliğine
       buluşmaya  karar  verdiler.  Maskelerini  takıp  bir  araya  geldiklerinde  sohbet  etmeye
       başladılar. Ahmet, “Okulumu, arkadaşlarımı çok özledim. Ödevlerimi yapıyor, derslere
       bilgisayardan da olsa katılıyor olmaktan yine de mutluyum”  dedi. Elif, “Ben de derslerimi
       yapıyorum çok çalışıyorum ama EBA’dan faydalanamıyorum, çünkü evimizde internet

       ve bilgisayar yok, bu duruma çok üzülüyorum” dedi. Bunun üzerine lafa giren Enes
       ise  Elif’e    “Boş  ver,  üzülme,  keyfine  bak.  Benim  her  şeyim  var,  ama  madem  okula
       gitmiyoruz, hiçbirine bakmıyorum, hep bilgisayarda oyun oynuyorum” dedi.


               Elif,  Enes’in  sözleri  üzerine  daha  çok  üzüldü  ve  “Sen  imkânların  varken
       çalışmıyorsun, ben ise o imkânların bende de olmasını çok istiyorum. Ara sıra internet
       bulduğumda  derse  girdiğimde,  bir  sonraki  derse  katılamayacağım  için  o  kadar  çok
       üzülüyorum  ki,  bilemezsin!  Enes,  arkadaşım,  böyle  yapma,  sen  kaybedersin”  dedi.

       Enes, Elif’in sözlerini duyduğu halde, “Oyun da kaybetmeyeyim yeter” diyerek gülüp
       geçti.
               Günler geçmiş ve karne günü gelmiş. Ahmet ve Elif takdir belgesi aldıkları için çok

       sevinmişler. Enes ise herhangi bir belge alamadığı için çok üzülmüş. Enes arkadaşlarını
       tebrik etmiş ve Elif’e, “Keşke ben de sizin gibi çok çalışsaydım, oyun oynamasaydım,
       ben de sizin gibi şu an çok mutlu olurdum ve kaybetmezdim” dedi.
               Enes,  sonunda  hatası  anladığı  için  iki  arkadaş  da  mutlu  oldular,  Enes  de
       arkadaşlarına ikinci dönem daha çok çalışacağına dair söz verdi.


                                                                  26                                                                                                                     27
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31