Page 60 - sait ciftci ilkokulu

ENGİN'İN HAYATI

Çok güzel bir gündü Engin çok eğlenceli bir çocuktu Engin ailesi ile beraber
evde oturuyordu.

Birden kapı çaldı gelen arkadaşı Sinan’dı onu top oynamaya çağırıyordu.
Sinan birden heyecanlandı çıkmak istedi ama annesi müsaade etmede çünkü
ödevlerini bitirmemişti

Engin ne kadar itiraz etse de annesi müsaade etmedi ve işlerinin başına
döndü çünkü Engin lise sınavlarına hazırlanıyordu. Ödevlerini bitirdikten sonra Sinan
ile buluşup top oynadılar maçı Engin kazanmıştı. İkisi de birbirini tebrik edip evlerine
döndüler Engin akşam uyuyamamıştı sabah olduğunda Engin kahvaltı yapıp okula
gitti. Engin sınava hazırlanıyordu ama çok isteksizdi sürekli ders çalışmaktan çok
sıkılmıştı günler günleri kovaladı ve sınav günü geldi. Engin sınavda orta derecede
puan almıştı bu durumdan yine de memnundu en azından bu stresten kurtulmuş yeni
okul ve arkalarıyla tanışmak için heyecanlıydı. Yeni sınıfını ve arkadaşlarını çok
merak ediyordu bu yüzden okula erkenden gitti. Yeni sınıfını çok beğendi ilk gelen
arkadaşıyla tanıştı arkadaşının adı Yağız’dı. Arkadaşıyla sohbet ederken diğer
öğrenci arkadaşlarda geldi. Sıra öğretmenleri tanımaktaydı Enginin en sevdiği ders
matematikti şansına ilk ders matematikti öğretmeninize çok sevmişti. Bu hocanın ona
çok şey katacağından haberi yoktu. Teneffüslerde Yağız’la birlikte çok güzel vakit
geçiriyorlardı. Basketbol sahasında yiğit diye biriyle daha arkadaş olmuşlardı çok
eğleniyorlardı Engini okul hayat ı bu şekilde devam ediyordu hâlinden memnundu.
Yıllar geçtikçe zaman geçtikçe bu seferde üniversite telaşı başladı. Engin çok çalışıp
başarmak iyi bir üniversiteye gitmek istiyordu. Gerçekten de elinden gelenin en iyisini
yapmak için çabalıyordu ve bu çabaları sonuç bulmuş istediği üniversiteyi kazanmıştı.
Çok sevdiği arkadaşı Yağız da aynı okuldaydı. Üniversite hayatı hızlı geçiyordu. Bir
gün arkadaşlarıyla kantinde otururken bir kız çok dikkatini çekti, ondan çok
hoşlanmıştı ama nasıl davranması gerektiğini bilemiyordu. Arkadaşı yağız hafta sonu
bir şeyler yapmak için bir şeyler teklif etmelisin diye cesaret verdi ama o an cesaret
edemedi. Bir gün sonra tüm cesaretini toplayıp hoşlandığı kızla tanıştı. Kızın adı
Selin’di. Selin de Engin’den hoşlanmıştı ve teklifini kabul etti ve hafta sonu buluşup
sinemaya gittiler çok iyi anlaşıyorlardı. Engin’in sevmediği Türkçe dersini bile Selin
sayesinde sever olmuştu. Her şey yolunda gibiydi. Bir gün Engin okuldan çıkmış eve
giderken yolda Yiğit’i gördü ve sohbet ederek yolda yürüyorlardı. Yiğit bir kızdan
hoşlandığını ama ona açılamadığını anlatıyordu. Engin kızın adını sordu adının Selin
olduğunu öğrenince şoka uğradı. Allah’ım olamaz acaba aynı Selin’den mi
bahsediyor derken ne yazık ki korktuğu başına geldi. Engin bu duruma çok üzüldü
ama kimselere bir şey diyemedi. Aradan bir süre geçmişti ki Yiğit Selin’in Engin’le
görüştüğünü öğrenip Engin’e kinlenmişti. Bu durum iki arkadaşın arasının
bozulmasına sebep olmuştu. Aradan yıllar geçmiş üniversite bitmiş hukuk okuyan
Engin nihayet avukat olmuştu. Her şey yolundaydı, işleri iyiydi. Selin ile araları çok
iyiydi. Selin de okulu bitirmiş; o da avukat olmuştu. Engin Selin’e evlenme teklif etmek
için hazırlanıyordu. Çok sevdiği Selin’le evlenmek en büyük hayaliydi. Bütün
hazırlıkları yapan Engin evet cevabını alınca dünyalar onun olmuştu. Selin ve Engin
ailelerine durumdan söz etmişler her iki aile de çok mutlu olmuş ve bu kararlarını
onaylamışlar. Evlenmek için sabırsızlanan gençler çok güzel bir düğünle evlenmişler
çok mutlularmış. Her şey yolunda hayatlarına devam ediyorlardı.

60