Page 57 - sait ciftci ilkokulu
P. 57
CENGİZ’İN HAYALİ
Bir yaz mevsimiydi. Ankara’nın küçük bir köyünde Cengiz adlı bir çocuk
yaşıyordu. Cengiz, yardımsever ve iyi kalpli bir çocuktu. Derslerinde de oldukça
başarılıydı.
Yazın Cengizlerin evine çok fazla misafir gelirdi. Bir gün İstanbul’dan gelen
misafirlerden biri Cengiz’e ‘’Büyüyünce ne olacaksın bakalım Cengiz?’’ diye sordu.
Cengiz’in beş yaşından beri kurduğu bir hayali vardı. Cengiz ‘’Büyüyünce gezgin
olup, gezdiğim ülkeler hakkında kitap yazacağım.’’ dedi. Cengiz’in bu sözüne herkes
güldü. Misafirlerden biri ‘’Ben de çocukken böyle değişik mesleklerin hayalini
kurardım. Ama bakın şimdi o hayalini ettiğim meslekten çok farklı bir işteyim. Hem
senin dediğin kitap yazmak, ülke gezmek gibi şeyler çok zor. Ama neyse senin de
hevesini kırmayalım. Ne de olsa kararını değiştireceksindir.’’ dedi. Cengiz bu sözlere
biraz kırılmıştı. O bu hayalinden hiç vazgeçmeyecekti.
Elinden ne geliyorsa yapacaktı. Cengiz misafirler gittikten sonra okuluna gitti.
Öğretmeni genellikle orada olurdu. Okula bakım ve bazı düzenlemeleri yaptırırdı.
Cengiz öğretmenine bu hayalinden ve evlerine gelen misafirin söylediklerinden
bahsetti. Öğretmeni ‘’Sen sakın üzülme Cengiz senin bu fikrini ben çok beğendim.
Hem sen kesinlikle başarabilirsin. Coğrafya dersinde de çok iyi ve ilgilisin. Size gelen
misafirin söylediklerine aldırma. İstersen liseyi bile yurt dışında okuyabilirsin. Senin
sınavlara çalıştırır elimden geleni yaparım.’’ dedi. Cengiz öğretmeninin bu
söylediklerini sevinçle karşıladı. Ama bir anda aklına bir şey geldi. Öğretmenine
‘’Ama öğretmenim yurt dışına gitmek için gideceğim ülkenin dilini bilmem gerekmiyor
mu?’’ diye sordu. Cengiz biraz İngilizce biliyordu. Başka da dil bilmiyordu. Öğretmeni
‘’Sen merak etme Cengiz. Benim bir arkadaşım var. O yabancı dil öğretmeni. Eminim
bu teklifimi kabul edecektir. Bu arada bu durumdan ailene de bahset. Arkalarından iş
çevirmek olmaz.’’ dedi. Cengiz ‘’Tamam öğretmenim çok teşekkür ediyorum.’’ diyerek
sınıftan ayrıldı. Tam kapıdan çıkacakken arkadaşlarına rastladı. Arkadaşları Cengiz
ve öğretmeninin konuşmasına kulak misafiri olmuştu.
Arkadaşlarından Mehmet ‘’Cengiz sen yurt dışındaki liseler için sınava
girecekmişsin. Az önce duyduk. Gerçekten oralara gitmeyi mi düşünüyorsun? ‘’dedi.
Cengiz de ‘’Evet Mehmet, öğretmenimiz de bana yardımcı olacakmış. Ben yurt
dışında gezip, orada okuyup o ülkeler hakkında kitap yazacağım.’’ dedi. Mehmet ‘’İyi
de Cengiz oralara gitmen için dillerini bilmen gerek. Diyelim ki birini buldun. Diller o
kadar çabuk öğrenilmez. Hem sen oraları bilmiyorsun. Nerede kalacaksın? O
ülkelerin gelenekleri, görenekleri hakkında da bilgin yoktur senin.’’ dedi. Cengiz ‘’Sen
merak etme Mehmet. Ben ilk önce sınavı kazanayım da gerisini daha sonra
konuşuruz.’’ Hem ben gideceğim ülkeler hakkında araştırma yaptım. Benim hiçbir şey
durduramaz Mehmet’’ dedi ve evine gitti. Anne ve babasının yanına geldi. Onlara bu
durumu anlattı. Ailesi bu durumu pek hoş karşılamadı. ‘’Ne gerek var Cengiz oğlum,
kitap yazmak, ülke gezmek kolay iş değil. Hem liseyi bizden uzak bir yerde okursan
sana nasıl ulaşacağız. Sen uçaktan da korkuyorsun. Bir de bu işin maddi boyutu da
var.’’ dediler. Cengiz ‘’Ama dünyayı gezen pek çok insan var. Hepsi dünyaca ünlü ve
insanlığa yararları var. Bir düşünsenize bir kişinin yurt dışında okumasıyla binlerce
57