Page 113 - mustafa sarigul ilkokulu

Ormanda

İlk dersimiz Matematik olduğu halde öğretmenimiz ormana gideceğimizi

söyledi. Önce duyduğuma inanamadım. Meğer gideceğimiz yer hayali bir

ormanmış. Hayal otobüsünün şoförü yoktu. Direksiyona öğretmenimiz geçti.
Kısa bir yolculuktan sonra ormana geldik. Çamurlu patikadan geçip tepeye

doğru yürüdük. Kamp alanında kuş, böcek, ağaç ve çocuk sesleri birbirine

karıştı. Ben çadırımı meşe ağacının altına kurdum. Çam ağaçlarından düşen

kozalakların uykumu bölmesini istemedim. Yemekten önce mantar, böğürtlen,

orman çileği ve odun toplamak için ormanın içine doğru ilerledim.

Taşıyabildiklerimi sepetime doldurup dönecektim. Duyduğum ses oradan

ayrılmama engel oldu. Bebek ağlamasına benzeyen bu ses, insan sesi değildi.

İnleme benzeri bu ses bir mağaradan geliyordu. O yöne doğru yürümeye

başladım. Mağaranın girişine yansıyan parlak, yeşil ve dalgalı ışık içerden

geliyordu.
108 Bu ışık dev bir yumurtadan geliyordu. Yumurta çatlamak üzereydi. Birkaç

dakika sonra çatlayan yumurtadan çıkan yavru dinozor beni annesi sandı.

Ne öğretsem öğrendi ve tekrar etti. Ona Cavit adını verdim. Birlikte ormandan

ayrıldık. Birkaç saat sonra dinozorumun kanatları çıkmaya başladı. Nasıl

uçulacağını anlattıktan sonra beni sırtına alıp İstanbul üzerinde uçurmaya

başladı. Ancak Trump Towers’ın üzerinden uçarken ayağı bir antene takıldı

ve dengemizi kaybettik.

Uyandığımda odamda yerdeydim. Canlı derste anlatılanları düşünerek

uyuduğum uykuda gördüğüm bir rüyaymış.

Beste Tusem DOĞAN

4/B Sınıfı