Page 112 - mustafa sarigul ilkokulu
P. 112

Gökçeada ve Rüzgâr







                                                                                                                                      İstanbul’un batı çıkışında, Beylikdüzü’nde bir benzin istasyonunda dayımlarla

                                                                                                                                      buluştuk. Dört otomobil ve yolcularla birlikte toplam 10 kişiydik. Yakıtlarımızı
                                                                                                                                      alıp yola çıktık. Üç saat sonra Gelibolu’da şehitlikler önünde durup Albay

                                                                                                                                      Mustafa Kemal ve askerlerine minnet sunduk.




                                                                                                                                      Şehitliklerin yanı başında bulunan Kabatepe İskelesinden feribota bindik.

                                                                                                                                      Yaklaşık 45 dakika sonra Gökçeada uzaktan görünmeye başladı. Kalan yarım
                                                                                                                                      saat boyunca da yavaş yavaş büyüdü, büyüdü. Feribota bindikten 75 dakika

                                                                                                                                      sonra adaya gelmiştik. Uzaktan, çorak, kurak, boz bir görüntüsü olan ada içine

                                                                                                                                      girince yeşillikler içinde karşıladı bizi. Feribotta beklemiş olmanın sabırsızlığı

                                                                                                                                      ile hızlı manevralarla adaya giren araçlar birkaç dakika içinde gözden

                                                                                                                                      kayboldular. Yol boyu gemiyi sallayan rüzgâr, adada da peşimizi bırakmadı.
                                                                                                                                      Adanın merkezine gidip son eksiklerimizi de tamamladıktan sonra kamp alanı

                                                                                                                                      aramaya başladık. Ancak gittiğimiz tüm sahiller rüzgârlıydı ve çadırımızı
                                                                                                   107                                kuracak yer bulmak için ada içinde 60 kilometre yol gitmiştik. Çadırı sahilde


                                                                                                                                      kuramayacağımızı anlayınca yukarı, ormana yöneldik. Orman sahillerin aksine

                                                                                                                                      dingin, rüzgârsız ve serindi. Dört çadırı birbirini görecek şekilde kurduk.
                                                                                                                                      Türkiye’nin en büyük adasında ilk gecemiz güzel geçti. Sabah Yenibademli

                                                                                                                                      Köyünde, bir köy kahvesinde kahvaltı ettik. Dağ yollarından geçerek Uğurlu’ya

                                                                                                                                      Gizliliman’a gittik.




                                                                                                                                      Burası Türkiye’nin en batı ucuydu. Güneş en geç bu noktada batıyordu. Adanın
                                                                                                                                      diğer sahillerinin aksine burada rüzgâr yoktu. İsmini de bu özelliğinden

                                                                                                                                      alıyormuş. Güneş karşıdaki Yunan Adaları’nın üzerinden batarken toparlanıp

                                                                                                                                      kamp yerimize döndük. Çadırların başında bizi bir sürpriz bekliyordu.

                                                                                                                                      Çadırların içine giren keçiler tüm azığımızı yemiş, dahası bulabildikleri

                                                                                                                                      giysilerimizi çiğneyip, ısırıp kullanılamaz hale getirmişlerdi. İki çadırı da
                                                                                                                                      kullanılamaz hale getirmiş, ısırarak kamışlardan ayırmışlardı. Anlaşılan adanın

                                                                                                                                      en kalabalık nüfusu olan keçileri hesaba katmamıştık. Son gecemizi sağlam

                                                                                                                                      çadırlara sığışarak, nöbetleşe uyuyarak geçirdik. Ertesi gün toparlanıp

                                                                                                                                      Kaleköy’de kahvaltı ettik. Tepeköy’den peynir alıp feribot iskelesine gittik.

                                                                                                                                      Bu kısa gezide ülkemizin en büyük adasını yakından görme fırsatı buldum.
                                                                                                                                      Gitmek isteyenlere önerim gitmeden önce keçilerle ilgili bilgi toplamalarıdır.




                                                                                                                                      Mert KÜP

                                                                                                                                      4/B Sınıfı
   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117