Page 109 - mustafa sarigul ilkokulu
P. 109

Gizemli Arkadaşım










                                                                                                                                      Merhaba. Benim adım Almula. Ormanda annemle birlikte yaşıyorum. Bu orman
                                                                                                                                      birçok gizeme sahip. Konuşan yaşlı ağaçlar, sevimli ejderhalar, kanatları olan

                                                                                                                                      devasa tavşanlar… Bunlar benim en yakın arkadaşlarım. Ben günümü yeni

                                                                                                                                      gizemler arayarak geçiriyorum. Sizlere başımdan geçen bir olayı anlatacağım.

                                                                                                                                      Beni dikkatle dinleyin. Bir gün Kayıplar Gölü’nden geçerken daha önce

                                                                                                                                      görmediğim bir tepeyle karşılaştım. Oysaki buraları en iyi ben bilirim. O yüzden
                                                                                                                                      çok şaşırmıştım. İncelemek için tepeye yaklaştım.




                                                                                                                                      Ben yaklaşırken tepe garip bir şekilde homurdanmaya başladı. “Öhhööhhö. Bu

                                                                                                                                      kimdir?” Korkarak oradan uzaklaştım. Tepeler homurdanabilir miydi? Koşarak

                                                                                                                                      kulübemize gittim. Anneme olan biteni anlattım. O da bana “Vay canına
                                                                                                                                      Almula! Demek yeni bir gizem daha buldun.” dedi. Evet gerçekten yeni bir

                                                                                                                                      gizem bulmuştum. “Haklısın anneciğim. Yarın yanıma küçük sevimli ejderha
                                                                                                   104                                arkadaşım olan Köz'ü de alıp oraya gideceğiz.” dedim. Yemeğimizi yedikten


                                                                                                                                      sonra hemen odama gidip heyecanla yarını beklemeye başladım. Rüyamda

                                                                                                                                      homurdanan tepe bir salyangoza dönüşüyordu. Rüyamdan üstüme atlayan bir
                                                                                                                                      şeyle uyandım. Bu arkadaşım Köz'den başkası değildi.




                                                                                                                                      Heyecanla ona rüyamı ve dün olanları anlattım. Şaşkınlıkla kuyruğunu

                                                                                                                                      sallayarak küçük alevlerini püskürttü. Neyse ki alevleri soğuktu. Evet bu

                                                                                                                                      ormanda yaşayan ejderhaların alevleri soğuk olur. Görüntüsü aleve benzediği
                                                                                                                                      için alev diyoruz. Kahvaltımızı yaptıktan sonra keşif eşyalarımı da alarak

                                                                                                                                      ormanın içine doğru koştuk. Kayıplar Gölü’ne neredeyse yaklaşmıştık. Uzaktan

                                                                                                                                      tepeyi göremiyorduk. Gittiğini düşünerek hızlıca tepeyi bulduğum yere doğru

                                                                                                                                      ilerledik. Gerçekten ortadan kaybolmuştu. Köz bana şaşkınlıkla bakıyor ve

                                                                                                                                      uçarak kendi etrafında dönüyordu. Sanırım o da tepeyi göremediğine
                                                                                                                                      üzülmüştü. Üzgün bir şekilde göle doğru yaklaştık.




                                                                                                                                      Gölü izlerken tuhaf bir şey fark ettim. Gölün ortasında bir geçit vardı. Bu daha

                                                                                                                                      önce yoktu. Tıpkı daha önce tepenin olmadığı gibi. Keşif eşyalarımı çıkartarak

                                                                                                                                      gölün ortasına gidip gidemeyeceğimi düşünüyordum. Ben tam halatıma
                                                                                                                                      uzanırken Köz bir şey fark etti. Kanatlarını çırparak bana bir şey göstermeye

                                                                                                                                      çalışıyordu. Ne olduğunu anlamak için durduğum yerde geriye çekildim. Meğer

                                                                                                                                      kocaman bir ayak izi üstünde duruyormuşuz. “Bu ayak izi de kimindi?” Gölün

                                                                                                                                      ortasında kocaman gürültülü bir fokurtu oluştu. İçinden kocaman ayaklarıyla

                                                                                                                                      bir
   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114