Page 48 - harbiye ilkokulu
P. 48
6 Mart 2012 tarihinde İstanbul’da doğdum. Harbiye
İlkokulu 4B Sınıfı’nda öğrenciyim. Babam işçi annem ev
kadını. Büyüyünce doktor olmak istiyorum.
İREM DENİZ
PARKTAKİ ÇOCUK
Hava çok güzeldi, Zeynep annesine parka gitmek istediğini söyleyince, annesi,
“kızım ödevlerin bitti mi?” diye sordu. Zeynep, “hayır anne bitmedi,” dedi. Annesi, “O
zaman dersini bitir, ben de ev işlerimi bitireyim, sonra gideriz” dedi. Zeynep, “tamam
anne” dedi ve ödevlerini yapmaya devam etti.
Bir süre sonra, Zeynep arkadaşından mesaj geldiğini gördü. Mesajda, arkadaşının
onların evlerinin yakınındaki parka geleceğini, geldiğinde parkta görüşmek istediğini
yazmıştı. Zeynep, “Ödevim var, ödevimi bitirdiğimde annemle parka gitmeyi planlamıştık
bizde” diye cevap yazdı. Arkadaşı Zehra, tamam, dedi.
Zeynep, dersini yapmaya devam etti. Bir süre sonra ödevini bitirdi. Zeynep,
“Anne, dersim bitti artık, parka gidebilir miyiz?” diye seslendi. Annesi, “Kızım, ev işim az
kaldı, bitireyim gideriz” diye cevap verdi.
Bir süre sonra annesi ev işlerinin bittiğini söyledi, Zeynep hazırlandı ve parka
gittiler. Parkta oynarken bir ağlama sesi duydu, sesin geldiği yöne gitti. Gördüğü
çocuk ağlıyordu ve hemen yanına koşup neden ağladığını sordu. Çocuk, “Ben çok pis
koktuğum için, elbiselerin çok pis göründüğü için kimse benimle oyun oynamıyor” dedi.
Zeynep, “Üzülme, biz seninle oyun oynarız” dedi.
O sırada arkadaşı Zehra da parka gelmişti, Zeynep ve Zehra çocuğun elinden
tutarak annesinin yanına götürdü, durumu anlattı. Annesi ile birlikte çocuğu evlerine
götürmeye karar verdiler. Eve gittiklerinde annesi, çocuğu banyoya götürerek bir güzel
yıkadı, yeni kıyafetlerini giydirdiler. O gece Zeynep’le Ömer bütün gece oyun oynadılar,
Zeynep yatağına yattığında annesi, Ömer’in kendileriyle kalamayacağını, ailesine
kavuşabilmesi için karakola haber vermeleri gerektiğini söyledi. Zeynep, Ömer’den
ayrıldığı için üzülmüştü, ama Ömer’in ailesine kavuşacağı için sevinmişti.
Zeynep, uyumadan önce, iyi ki parka gidelim diye ısrar ettim, yoksa Ömer’i
tanımayacaktım, diye sevindi.
48 49