Page 29 - sait ciftci ilkokulu
P. 29

komşu balıktım ama kostümüm bir gökkuşağı gibi rengârenkti. Okuldan çıkıp servisle
               eve gittiğimde anneme her şeyi anlattım. Çok heyecanlıydım. Biran önce sabah olsa
               da  gösterimizi  yapsak  diye  düşünürken  diğer  yandan  da  çok  kaygılanıyordum.  Ya
               konuşmalarımı unutursam ya heyecanlanırsam diye korkmuyor da değildim.

                   Annem:

               —  Sana  inanıyorum  kızım.  Öğretmeniniz  size  güveniyor.  Güzel  olacağına
               inanıyorum, dedi.

               Babam;

               -Öğretmeniniz gerçekten çok iyi ve sizin başaracağınıza inandığı için bunu yapıyor
               kızım, çok şanslı olduğunu bil dedi ve gülümsedi.
               Sabah kahvaltımı yapıp servisle okula gittim. Daha sonra öğretmenimiz bizi gösteriyi
               yapacağımız  tiyatro  salonuna  götürdü.  Emel  teyze  ve  Bircan  Teyze  bizim  yüz
               makyajlarımızı yaptılar. Emine ve Hülya Teyzeler de kostümlerimizi giymeye yardımcı
               oldular.  Sonrasında  Öğretmenimiz  ilk  provayı  almak  için  hepimizi  kulise  götürdü.
               Sahnemiz çok güzel dekore edilmişti. İlk provamızı yaptık.  Gayet güzel geçmişti.

                     Artık gösteri saatimiz gelmişti. İzleyici koltukları dolmaya başlamıştı. Anne, baba,
               akrabalar,  okul  öğretmenleri,  okul  müdürleri  de  vardı.  Salon  artık  dolmuştu.
               Tanıtımdan  sonra  gösterimiz  başlamıştı.  Sıradaki  rolümüze  göre  çıkıp  oynuyorduk.
               Gösterimiz müzikal olduğu için arada hep beraber çıkıp dans ediyorduk. Gösterimiz
               yaklaşık bir saat sürdü. Ve gösterimiz o kadar muhteşem olmuştu ki tüm salon bizi
               ayakta alkışladı. Sonrasında okul müdürümüz konuşma yapıp öğretmenize teşekkür
               etti. Ama bizim öğretmenimiz o kadar güzel yürekli ki biz öğrencilerine teşekkür etti.
               Canım öğretmenim bize emek vermeyi ne güzel öğretti. O gün çok yorulmuştuk ama
               mutluyduk. Herkes bizimle gurur duyuyordu. Yine dolu dolu çok şey öğrendiğimiz bir
               yılı  geride  bırakıp  karnelerimizi  aldık.  Artık  3.sınıfa  geçmiştim.  Yaz  tatilini  hak
               etmiştim.  Yaz  tatilinde  Tekirdağ’da  bulunan  yazlığımızda  kuzenlerimle  geçirdim.
               Daha  sonra  iki  hafta  Giresun’  a  gidip  geri  döndük.  Daha  sonra  yazlıkta  okullar
               açılıncaya kadar kaldık. Okulların açılacağı hafta İstanbul’a geldik. Hafta sonu okul
               ihtiyaçlarımı aldık.Yaşasın bu senede çok güzel şeyler beni bekliyordu.

                       Her zamanki gibi akşam erkenden yattım. Sabah babam, annem ve beni okula
               bıraktı.  Annem  okulumdaki  işlerini  hallettikten  sonra  eve  dönüyor,  bende  servisle
               gidiyordum.  Giderek  derslerin  zorlaştığının  farkındaydım.  Daha  çok  ders
               çalışıyordum. Ödevlerim çoğalıyordu. Öğretmenimiz dersteyken:
                 —  Biliyor musunuz çocuklar, Küçük Kara Balık Tiyatrosunu Müdürümüz tüm okula
               oynamanızı  rica  etti.  Çok  beğenmişler.  Bu  muhteşem  gösteriyi  tüm  okul  izlemeli,
               kaçırmamalı, demiş.

                      Bizler  geçen  dönem  oynadığımız  için  her  şey  ezberimizdeydi.  Ama  bu sefer
               500  kişilik  bir  seyirciye  oynayacaktık.  Yine  çok  heyecanlandık.  Öğretmenimiz  ilk
               dönemin karne alımından önceki gün oynayacağımızı söyledi. Bir hafta boyunca yine
               de prova aldık. Yine aynı özenle hazırlandık. Tüm okulumuza bir gösteri merkezinin
               salonunda oynadık. Çok seyirci olması ve herkesin bizi beğenmesi,  alkışlaması çok
               güzeldi. Ara tatil sonrası okullara yedi hafta gittikten sonra dünya yayılan bir salgın


                                                           29
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34