Page 20 - sait ciftci ilkokulu
P. 20

CİMRİLİKTEN DOĞAN BONANZA


                                                   ORMANI




                      Bir varmış bir yokmuş, çok uzak diyarlarda, adı Küçük Orman diye geçen minik
               bir  koruluk  varmış.  Küçük  Ormanın  içinde  Pinti  adında  bir  sincap  yaşarmış,
               zamanında cimriliğinden yiyeceklerini paylaşmamak için bu ormana göçmüş. Bulduğu
               fındığı,  cevizi,  kestaneyi  ve  palamudu  hiç  kimseyle  paylaşmazmış,  sadece  karnını
               doyuracak kadar yer, geri kalanı da Umut adını verdiği ağacın kovuğunda saklarmış.
               Zaten evi de o ağacın kovuğundaymış. Pinti'nin yerleştiği bu orman çok küçükmüş.
               Her cins ağaçtan sadece üç beş tane varmış.
                       Biraz  uzaklarda  yemyeşil,  kuşların  öttüğü,  suların  şırıl  şırıl  aktığı,  hayvanların
               mutluluk  içinde  yaşadığı  kocaman  bir  orman  varmış.  Bu  ormanın  adı  Güzel
               Ormanmış.  Bu  ormanda  dünyadaki  bütün  ormanları  denetleyen  Çevreci  Sincaplar
               Derneği varmış. Bu derneğin başkanı Alvin ve ekibinin görevi; ormanlarda yaşayan
               sincapları denetlemekmiş. Dernek başkanı Alvin, gözlüklü, uzun sakallı, herkesin çok
               sevdiği ve saygı duyduğu bir sincapmış.
                       Pinti'nin  yaşadığı  ormanda  aynı  zamanda  Cingöz  ve  Camgöz  adında  iki
               maymun yaşıyormuş.  Cingöz ve Camgöz bu küçük ormanda yiyecek bulamadıkları
               zaman mecburen Pinti'ye giderlermiş. Ama Pinti cimri olduğundan yiyeceğini onlarla
               paylaşmazmış.  Bir  gün  Cingöz  ve  Camgöz  açlıktan  karınları  zil  çalarken
               dayanamamışlar ve Pinti'nin evinden yiyecek çalmışlar. Pinti Umut ağacına dönünce
               bunu fark etmiş ve kendi kendine şöyle demiş:
               “Burada da yiyeceklerime göz dikenler var.’’ Yeni bir yöntem bulmak için düşüncelere
               dalmış ve sonunda  “ Evet buldum! Toprak altına saklamalıyım. Tabii ya toprak altına
               gömeceğim  ve  bulamayacaklar.”  demiş.  Bu  çözümü  bulduktan  sonra  Pinti  fazla
               yiyeceklerini bulamasınlar diye değişik yerlerde toprağın altına gömmeye başlamış.
               Koruluğun  sağına  soluna  neredeyse  her  taşın  altına  bile  yiyeceklerini  saklıyormuş.
               Zaman içinde o kadar çok saklamış ki, neyi nereye sakladığını dahi unutmuş. Bir süre
               sonra  bu  küçük  cılız  orman  büyümeye,  yeşermeye  başlamış.  Her  taraftan  fideler
               fışkırıyormuş.
                      Diğer tarafta Cingöz ve Camgöz, Pinti'nin onlarla yiyeceğini paylaşmamasından
               çok rahatsız oluyorlarmış ve bir mektup yazarak posta güvercini Beyaztüy ile Çevreci
               Sincaplar  Derneğine  bu üzücü  durumu bildirmişler. Bunun üzerine Güzel Ormanda
               yaşayan dernek başkanı Alvin ve ekibi hazırlanarak durumun düzeltilmesi için Küçük
               Ormana doğru yola çıkmışlar. Geldiklerinde bir de ne görsünler. Sanki orman kendi
               kendine büyümüş ve çoğalmış, her taraf ağaç olmuş. Küçük Orman yeşillikler içinde
               kocaman  bir  ormana  dönüşmüş,  gözlerine  inanamamışlar  ve  bu  duruma  çok
               şaşırmışlar. Küçük Orman minik bir koruluktu, orada çok fazla yemiş ağacı da yoktu.
               Her yer meyve ve yemiş ağaçları ile dolmuş.
               Alvin  önce  Pinti'yi  ve  sonra  Cingöz  ile  Camgöz'ü  yanına  çağırmış.  Cingöz  ve
               Camgöz'ü azarlamış ve demiş ki;




                                                           20
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25