Page 104 - mecidiye sehit fahrettin ilkokulu
P. 104
MEHMET’İN HAYATI
Bir zamanlar köyde yaşayan Mehmet adında bir çocuk varmış. Dört kız kardeşi
ve annesi babasıyla zorlu ve bir o kadar da yorucu bir köy hayatı yaşıyorlarmış.
Mehmet İlkokulu bitirince babası onu İstanbul’a amcasının yanına çırak
olarak yollamış. Marangozluk öğreniyormuş ve bu mesleği çokta güzel yapıyormuş.
Kalacak yeri olmadığı için amcasının yanında kalıyormuş. Her ay ailesine para
yolluyormuş. Bir gün çalışırken ne olduğunu anlamadan makine parmağını kesmiş ve
dikiş atılmış. Parmağını hareket ettiremiyormuş. Askerlik çağı gelmiş ama askere
gitmeden önce evlenmiş. Eşini ailesini bırakarak askerlik için İzmir’e gitmiş fakat
parmağı sakat olduğu için askerliğine devam edememiş. Eşini alıp İstanbul’da ev
tutmuş ve çalışmaya başlamış beş sene içinde iki oğlu ve bir kızı olmuş. İşleri çok
açılmış ev ve araba almış her şey çok güzel gidiyormuş . Çalışmak onun
vazgeçilmeziymiş. Tatil bilmez dinlenmek bilmezmiş kendini işine verirmiş. Bu arada
kulakları duymamaya başlamış ve kulaklık kullanmaya başlamış. Ne olursa olsun
yaşam enerjisi yüksek, ailesine işine bağlı hafta sonları çocuklarını mutlu etmek için
gezmeyi de ihmal etmezmiş. Erkek çocukları liseyi bitirip askerliklerini yapınca
onlarda babalarının yanında çalışmaya başlamışlar.
Mehmet artık kendini çok yorgun ve halsiz hissediyormuş doktorlar artık işi
bırakıp dinlenmesini söylemişler. Ama artık çok geçmiş. Mehmet çok çalıştığı için
hastalığa kapılmış uzun bir süre yataklarda hasta olarak yatmış.Ama güzel ve anlamlı
bir hayat geçirdiği içinde huzurluymuş. En sonunda bedeni dayanamayıp vefat
etmiş.Ailesi onun arkasından hep güzel şeyler söylemişler.
Ali Eren Demirkaya
4/D
96