Page 71 - marasal fevzi cakmak ilkokulu
P. 71
Yakup başlamış hayallerini sıralamaya, kocaman bir sarı bisiklet istiyorum,
demiş. Her gün burada oturur bisikleti ile eve giden çocukları seyrederim. Bazen
okulun bahçesinde daha uzun kalırlar. Bende uzun uzun seyrederim, demiş. Ama
ailem bana alamaz ki diye de eklemiş.
Furkan çok iyi huylu, insan sevgisi çok olan bir çocukmuş. Anne ve babasının
işleri kötüye gittiği için onlarda dedelerinin yanına, çiftliğe gelmişler. Furkan şehir
hayatından kurtulduğuna o kadar çok seviniyormuş ki, üzülmemiş bile başlarına
gelen bu kötü duruma. Zaten onun dedesi çok iyi biriymiş. Onları hiç yalnız
bırakmazmış. Babası arada böyle işleri kötü gittikçe dedesine gelir sığınırmış. Ama
Furkan hiç şehre dönmeyi istemez, köy hayatını çok severmiş.
Furkan;
Üzülme sen benim bisikletime binebilirsin demiş.
Ama ben bisiklet sürmeyi bilmiyorum, demiş.
Furkan;
Üzülme ben sana öğretirim, demiş. Bisiklete binmeye başlamışlar, Yakup düşe kalka
öğrenmiş çabucak.
Furkan bisikletiyle o gün Yakup’u evine bırakmış. Günler gelmiş geçmiş ve
Furkan ile Yakup çok iyi arkadaş olmuşlar. Furkan hergün Yakup’a bisikletine
binmesine izin veriyormuş. Ama Yakup hiç hayalinden vazgeçmemiş. Furkan birgün
bu konuyu dedesine anlatmış. Dedesi, bir çaresini bulabiliriz, sen yarın bana Yakup’u
getir bakalım demiş. Ertesi gün okuldan çıkınca Furkan, Yakup’un annesinden izin
almış, dedem bizi bekliyor, bize gidebilir miyiz, demiş. Annesi artık Furkan’ı
tanıyormuş, bu nedenle izin vermis. Yakup, Furkan’ın dedesinin neden kendisini
çağırdığını yol boyunca merak etmiş. Furkan’ ın dedesi çok tonton bembeyaz
sakalları olan göbekli biriymiş. Güldükçe göbeği de hop hop zıplıyormuş. Gel bakalım
Yakup, demiş. Senin bir hayalin varmış anlat bakayım bana, demiş. Yakup bir
hevesle bir çırpıda hayalindeki sarı bisikleti anlatmış, ama alamam ki hiç paramız
yok, babam duyarsa da üzülür, demiş.
Dede;
Sen üzüldüğün şeye bak, gel ben sana iş vereyim sen de bisikletini al demiş. Yakup
anlayamamış, Dede ben çok küçüğüm, ne iş yapabilirm ki demiş.
Furkan;
Merak etme sen ben anladım, demiş. Ben her gün dedeme yardım ediyorum,
tavukları besliyor, yumurtaları topluyor, ahırı temizliyorum, demiş. Sanırım senden de
bunu yapmanı isteyecek.
Dede;
Aferin benim akıllı oğlum, bildin sen. Eğer Yakup’ta gelip bize yardım ederse her gün
ona 10 TL ve bir fidan vereceğim. Her ikinize de vereceğim ve siz her gün köy
46