Page 72 - marasal fevzi cakmak ilkokulu
P. 72
yolunun kenarlarına ağaç fidanı dikeceksiniz ve her fırsatta da ağaçlar büyüyene
kadar gidip sulayacaksınız demiş.
Bu fikir Yakup ve Furkan’ın çok hoşuna gitmiş. Her gün okul çıkışında
ödevlerini yapıp, çiftlikte çalışmaya gidiyorlarmış. İlk başlarda para kazanmak
Yakup’un hoşuna gidiyormuş, ama sonrasında her gün Fidan dikmenin onu daha çok
mutlu ettiğini farketmiş. Günler gelmiş geçmiş ve Yakup yaz gelene kadar bisiklet
parasını biriktirmiş bile.
Dede;
-Artık vakit geldi, şehre gidelim senin şu sarı bisikleti alalım demiş.
Yakup çok sevinmiş ama artık fidan dikemeyeceği için üzülmüş. Şehre inmişler,
Yakup bisikletini seçmiş, cebinden tüm parasını çıkartmış, heyecanla tümünü satıcıya
uzatmış. Satıcı bu çok fazla diyerek yeterince parayı almış içinden. Yakup kalan
parasıyla aileme de bir şeyler alabilir miyiz, diye sormuş dedeye. Dede hiç olmaz mı
demiş Yakup ve Furkan’la çarşıda gezmiş, hediyeler almışlar. Yakup yolda dönerken
heyecanla Dede para istemem ama ben yine işe gelebilir miyim? Yardım ederim
sadece demiş. Furkan’da çok istiyormuş. Çünkü onlar birlikte olmaktan ve birlikte
Fidan dikmekten çok mutluymuşlar.
Yakup;
Dede ben para istemiyorum artık, yardım ederim ama sen bana yine Fidan ver
hem daha tüm yollara dikemedik ki demiş.
Dede yine gülmeye başlamış, göbeği de hop hop zıplıyormuş. Tabi ki gelebilirsin ama
paranı alacaksın, fidanını da demiş.
Yakup yaz tatili boyunca ve sonrasında da çiftlikte çalışmaya devam etmiş,
Furkan’la fidanları da dikiyorlarmış. Artık fidanlarda büyümeye başlamış. Fidanlar
büyüdükçe çocuklar çok mutlu oluyor, bıkmadan usanmadan onlara bakıyor, suluyor
ve yeniden fidanlar dikiyorlarmış. Artık Yakup ailesine de yardımcı olabiliyor,
babasının yükünü birazda olsun üstünden alabiliyormuş. Fidanlar büyüdükçe, ağaçlar
yeşillendikçe Yakup’un evinde de bolluk olmuş. Böylece yıllar gelmiş geçmiş, Yakup
ve Furkan’ın diktikleri fidanlarda büyümüş kocaman ağaçlar olmuş.
Artık çorak dağların eteğindeki köyün yolları ağaçlarla dolmuş. Yakup yine sarı
bisikleti ile Furkan’la ağaç yapraklarından yüzlerine ılık ılık esen rüzgar eşliğinde köy
yollarında dolaşıp, ağaç gölgesinde kitaplarını okuyorlarmış.
Yakup ve Furkan, hep arkadaş kalmışlar. Onlar da hayalleri olan çocuklara
dedenin yaptığı gibi yardım eden ve ağaç dikmeyi öğreten yaşlılar olmuşlar. Ve
farketmişler ki aslında dede onlara büyük bir miras bırakmış. Ağaç gölgesinde
torunlarına hep dedelerini anlatmışlar.
Yakup Demir AKFIRAT 4/C
47