Page 18 - harbiye ilkokulu
P. 18

25 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da doğdum. Babam

                                        berber, annem ev kadını. Bir tane ablam var.








                                                                            BUĞRAHAN ASLANKARA




                                               KARASU MACERASI




                     Okullar  kapanmıştı.  Yaz  mevsimi  gelmişti.  Ablam  ile  birlikte  sabırsızlıkla
       Karasu’ya, anneannemlerin yazlığına gitmek istiyorduk. Annemle birlikte bavulumuzu
       hazırladık. En çok da denize girmek, rahatça oyun oynamak için oraya gitmek istiyordum.
       Bizim  sokaktan  hem  çok  araba  geçiyordu  hem  de  büyükler  oyun  oynamamıza  izin

       vermiyor,  gürültü yaptığımız için kızıyorlardı.
               Ertesi  sabah  annem  taksi  çağırttı.  Anneannemlerin  İstanbul’daki  evine  gittik.
       Onları da alıp eniştemin arabasıyla hep birlikte yola çıktık. Dört saat süren bir yolculuktan

       sonra nihayet Karasu’ya vardık. Orada bizi Tülay Teyzem, Gürkan Abim, Furkan Abim
       karşıladılar. Onlar Kocaali’de yaşıyorlar, Karasu’ya çok yakınlar. Onları görünce çok
       mutlu oldum, hepsine sarılıp öptüm. O gün yol yorgunu olduğumuz için denize gidemedik,
       ailece sohbet ettik. Akşam yemeğimizi yedikten sonra uykumuz geldi, yattık.
               Ertesi  gün  kahvaltımızı  yaptıktan  sonra  siteyi  gezdik,  sitedeki  parkta  biraz

       oynadık.  Parkta  Defne, Atahan, Yiğit,  Semranur  adında  çocuklarla  tanıştık. Teyzem
       bizi  çağırdığında  arkadaşlarımızla  sahilde  buluşmak  için  anlaştık.  Evde  hazırlanıp
       hep birlikte denize gittik. Deniz çok güzeldi. Annem kolluklarımızı taktı, ablamın deniz

       yatağını şişirdi. Arkadaşlarımızla sırayla yatağa bindik. Sonra kıyıda kovalarımızla kale
       yaptık. Çok eğleniyorduk, buraya geldiğimize çok sevinmiştim. Tatilim süper geçiyordu.






               Eve geldik, banyomuzu yaptık. Yemeğimizi yedikten sonra, dolaşmak için dışarı
       çıktık. Karasu’da çok köpek vardı, ama insanlara zararları yoktu. Yolda birkaçını sevdim.
       Teyzemler, ablam önden gidiyorlardı. Annemle ben arkalarından gelirken o sırada küçük

       bir yavru kedi önümüze çıktı. Ben onu kucağıma aldım. “Ne olur anne onu eve götürelim,
       besleyeyim” diye ısrar ettim. Annem, “Belki annesi ya da sahibi vardır” diye söylenerek
       kediyi bulduğumuz sokaktaki site sakinlerine “Bu kedi sizin mi?” diye sordu. Herkes,
       hayır dedi. Köpeklerin ona zarar vereceğini düşünerek kediyi bizimle birlikte dolaştırdık,
       sonra eve getirdik. Çok oyuncu bir kediydi. Onun adını Duman koydum, o gece bizi hiç

       uyutmadı. Hep bizim üstümüze çıkıp patilerini attı, çok sevimliydi. Duman’ın da aramıza

                                                                  18                                                                                                                     19
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23