Page 12 - harbiye ilkokulu
P. 12
- Sürpriz daha sonra gelecek. Haydi, siz dışarıda oynayın bakalım, dedi.
Bahçede kedi, köpek, keçi, tavuk, horoz ve civcivler vardı. Bunlarla oynamaya
dalmışken birden bir araba sesi duyduk. Dedem bizi çağırdı. Yanına gittik. Bir de ne
görelim, kuzenlerimiz gelmişti. Koşa koşa gidip onlara sarıldık. Dedem bize çok güzel
bir sürpriz yapmıştı. Hep beraber konuşurken ağıldan keçilerin sesi duyuldu. Onlara
bakmaya gittik. Meğer biz heyecanla dedemin yanına koşarken ağılın kapısını açık
bırakmışız. Birkaç keçi kaçmış. Çok üzülüp, utandık. Hep beraber aramaya çıktık; fakat
bulamadık. Dedem:
- Ben onları bulurum, haydi yemek hazır, siz içeri girin, dedi. Halam, eniştem,
annemler masaya oturduk. Annemler bizim sevdiğimizi bildikleri için keşkek ve dolma
da yapmışlardı. Hepsini afiyetle yedik. Aklımız oyundaydı yemek biter bitmez tekrar
sokağa çıktık. Ne oynayalım diye düşünürken aklımıza “Arı ile Su Savaşı” oyunu geldi.
Hemen evden su şişeleri aldık. Oyun, bulduğumuz, gördüğümüz arıları ıslatmaya
çalışmak şeklinde oynanıyordu. Tabii ki bu oyun hiç kolay değildi. Arılar yerinde
durmuyordu. Arıları yakalayamadığımız her sefer birbirimize gülüyor, yanlışlıkla
birbirimizi ıslatıyorduk. Derken şişelerde su bitti. Gizlice eve girip su kovaları bulduk.
Tam çıkacaktık ki, annemlere yakalandık. Annem:
-
- Ne yapacaksınız siz o kovalarla, deyince, kuzenim:
- Hayvanlara su vereceğiz yenge, dedi.
Hep birden gülmeye başladık, annem bu işin içinde bir iş olduğunu anlamıştı.
Yalvar yakar ikna edip kovaları aldık. Arıları ıslatamayacağımızı anlayınca, kendimiz
arı olup birbirimizi ıslatmaya karar verdik. Böyle oynarken saatin nasıl geçtiğini fark
etmemiştik. Büyükler bizi eve çağırdılar. Saatte epey geç olmuştu. Evdekiler bizi
görünce:
- Ne olmuş size? Denize mi girdiniz, ne bu hal?
Biz de arıları ıslatmaya çalışırken kendimizin ıslandığını anlattık.
Dedem:
- Çocuklar ne yaptınız? Arı ile oyun olur mu? Ya sizi soksaydı? Bir daha
böyle oyun oynamayın!
Bunun üzerine:
-Dedeciğim, bize hala sürprizini söylemedin, çok merak ediyoruz, hadi artık, diye
hep bir ağızdan söylenmeye başladık.
12 13