Page 97 - mustafa sarigul ilkokulu

Geleceğin Hikâyesi

Bugün günlerden diğer günlerin aynısı. Çünkü günler birbirinin aynısı gibi

geçiyor. Yaşadığım bu dünyada her şey mükemmel olmasına rağmen eksik olan
bir şeyler var.

Akşam için seçtiğimiz yemeklerin kapsülünü yuttuk, sonra odama gittim.

Annem “Yatma vakti geldi.” dedi. Ben de odama girdim ve sıcak hava püskürten

hava bulutu yatağımın üstüne uzandım ve düşünmeye başladım. Acaba dünya

bu kadar mükemmelken eksik olan ne vardı. Sabah her zamanki gibi uyandım.

Eksik şeyi bulmak için kafamdaki mikroçipe basıp arkadaşlarım İsmail,

Muhammet Ali ve Oğuz’u çağırdım. Odama hologram görüntüleriyle gelen

arkadaşlarımla yaşadığım bu durumu görüştük ve şehrin elektronik

kütüphanesinde yarın buluşmaya ve bu konuyu araştırmaya karar verdik.

92 Sabah erkenden kalktık ve şehrin kütüphanesindeki bilgisayardan eski

zamanın tarihini aramaya başladık. Ekranda doğayı ve hayvanları gördük.

Sonra doğayla teknolojinin bir arada olduğu bir dünya için arkadaşlarımla bir

ekip kurduk. Arkadaşlarımla kurduğumuz ekiple bir kampanya başlattık.

Kampanyanın adı “Geri dönüş” idi ve amacı eski yaşamdaki doğa ile şu anki

teknolojinin bir arada olduğu bir dünyaydı. Yaptığımız kampanya dünya

geneline yayıldı ve insanlar ağaç dikmeye ve hayvan yetiştirmeye başladı. Bu

kısa bir sürede olamayacağı için genleriyle oynanmış kısa sürede büyüyen

ağaçlar dikildi. Sonra her yer yemyeşil olmaya başladı.

Önceden arkadaşlarımızla drone uçururken, şimdi ise yaptığımız uçurtmaları

rüzgârda uçuruyoruz. Bunun mutluluğu da bir başkaydı. Sonra annem odama

girdi ve uyku vakti, dedi. Kendimi yazdığım hikâyeye o kadar kaptırmıştım ki

kendimi gelecekteki dünyada zannetmiştim. Artık yaşadığım dünyanın çok

güzel bir yer olduğunun farkındaydım.

Doğayı koruyup aynı zamanda teknolojinin bir arada olduğu bir dünyada

yaşayalım. Yatağıma uzanıp uykuya dalmadan önce düşündüm. Doğayı

koruyarak nasıl teknolojide ilerleyebiliriz. Ben de yazdığım bu hikâyeyi

bitirdim.

Alp Hüseyin ALBAYRAK

4/B Sınıfı