Page 79 - mecidiye sehit fahrettin ilkokulu
P. 79

Sonunda  beklenen  gün  geldi.  Anne  ve  babası  çocuklarından  ayrılacakları  için

               üzülüyor  ama  belli  etmiyorlardı.’’  Haydi,  gidiyoruz  uçak  sizi  bekliyor.’’  Ayrılmak

               zordu. Kontrol noktalarından geçtikten sonra uçağa doğru ilerlediler. İki kardeş el ele

               tutuşarak uçağa girdiler. Gösterilen koltuk numaralarına oturdular.  Hosteslerde bir

               koşuşturmaca yolculardan kimi korkuyor, kimi heyecanlı bir şekilde kalkışı bekliyordu.

               İlk uçak yolculukları olduğu için heyecanlı, birazcık da korkuyorlardı.      Tatil için

               her  şeye  değerdi.  Kalkıştan  hemen  sonra  yavaş  yavaş  korkuları  geçti.  Kısa  süren

               yolculuk sona eriyordu. Uçak inişe geçmişti.


                 Efe:


               — Ece hadi geldik uyan uçak iniş yapacak.

                 -Ne çabuk!


                  Valizlerini  aldılar.  Dedesi  onları  dışarıda  bekliyordu.  Dede  ve  anneannelerini

               görünce çok sevindiler. Birbirlerine sarılıp özlem giderdiler. Köye gitmek için arabaya

               bindiler. Anneanneleri onlara en sevdikleri yemekleri hazırlamıştı. İkisi de çok acıkmış

               ve  yorulmuşlardı.  Akşam  olunca  hemen  uyudular.  Kuzenleri,  köydeki  arkadaşları,

               onları görünce çok sevindiler.


                    Dedesi onlara yaylalardan bahsetti.’’ Biz hiç yayla görmedik.” dediler. Merakla

               dinliyorlardı. Hep birlikte yaylalara gitmeye karar verdiler.


                  Yüksek  dağlara  çıkarken  yemyeşil  ormanlardan,  şırıl  şırıl  akan  şelalelerden

               geçiyorlardı. Yukarıya çıktıkça hava soğumaya başlıyordu.  Kısa bir mola verdiler.

               Yemyeşil ormanın içinden akan küçük bir ırmak. Suyu buz gibiydi.


                    Akşama doğru kalacakları yere geldiler. O kadar yükseğe çıkmışlardı ki onlardan

               daha yüksek dağ yoktu sanki. Bu yüksek dağlarda kamp yerleri vardı. İnsanlar burada

               kalsınlar  diye  küçük  ahşap  evler  yapmışlardı.  Onlarda  bu  evlerden  bir  tanesinde

               kaldılar.  Evin  küçük bir  bahçesi  vardı.  Evin  kapısı,  penceresi,  çatısı,  merdivenleri

               ahşaptan yapılmıştı. Hatta balkonu bile ahşaptı. Akşam olunca odun ateşi yaktılar.

               Dedelerinden  hikayeler  dinlediler.  Okul  anıları,  askerlik  anıları  hiç  bitmiyordu.





                                                                                                      71
   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84