Page 68 - mecidiye sehit fahrettin ilkokulu

GEÇMİŞİN KUYUSU

Okulların kapanması ile yaz tatili başlamıştı. Babam:

- Size bir sürprizim var, pazar sabahı köyümüze gideceğiz.’’ dedi. Ben çok

heyecanlandım. Hemen valizimi hazırladım. O kadar çok mutlu oldum ki heyecandan

uyuyamıyordum. Artık pazar sabahı gelmişti. Valizlerimizi arabaya yerleştirdik ve

yola çıktık. Yollarda kısa kısa molalar verip tekrar yola devam ediyorduk. Babam:

- Acıktınız mı? Diye sordu. Biz de mola verip yemeğimizi yiyip yola devam ettik. Artık

köye gelmiştik. Evimize yerleştik. Yolda o kadar çok yorulduk ki hepimiz erkenden
yattık.

Ertesi gün arkadaşlarım bizim geldiğimizi anlayınca hemen beni çağırdılar.

Arkadaşlarımı çok özlemiştim. Her biriyle ayrı ayrı özlem giderdim. Sonra top

oynamaya karar verdik. Evimizin az ilerisinde bulunan boş arazide istop oyunu

oynuyorduk. O kadar çok eğleniyorduk ki akşam olduğunun farkına varamamıştık.

Son oyunumuzu oynarken topumuz arazinin içinde bulunan kuyunun içine

kaçtı. Hep beraber kuyuya doğru koştuk. Kuyudan garip seslerin geldiğini duyduk.

Hepimizin merakı çok artmıştı. Arkadaşım Ahmet:

- Ben kuyunun içine girip sesin ne olduğuna bakmak istiyorum. Dedi.

Elif ise:

- Bence ailelerimize haber verelim. Dedi. Hepimiz Elif’in fikrine katıldık. Ailemize

haber vermeye gittik.

Bir süre sonra herkes kuyunun etrafına toplandı. Ailelerimizin de merakı çok

artmıştı. Ahmet’in babası:

- Ben kuyuya inmek istiyorum. Dedi. Benim babam da:

60