Page 52 - mecidiye sehit fahrettin ilkokulu
P. 52
KEÇİLER
Yazları annemin memleketine gideriz. Ben henüz dokuz yaşındayım. Oraları
çok severim. Havası, suyu, yeşillikleriyle çok güzel bir yerdir. Gönlümce, özgürce
oynayabilirim.
Yine bir yaz annemin memleketine gittiğimde çok güzel vakit geçirmiştim.
Orada çok güzel orman içinde böcekler, rengarenk çiçekler, kuzular, inekler,
koyunlar, otlar vardı. Dolaşıp otlanıyorlardı. Akşam da eve
geldiklerinde süt veriyorlardı. Keçileri
gördüğümde hem sevinmiştim hem de çok
üzülmüştüm. Çünkü anneannem ve dedem
başından geçen bir olayı anlatmışlardı:
Soğuk bir kış günüymüş. Aç kalan kurt
dağdan inip köye gelmiş. Zavallı hayvanlar,
bağırıp yavrularını korumak için bütün
güçleriyle savaşıyorlarmış. Anneannem
uyanmış. Dedeme:
- Kalk hayvanlara bir şey oldu, durmadan bağırıyorlar git bir bak. Demiş. Dedem köy
yerinde olduğu için tüfeğini alıp aşağıya inmiş. Dedemin sesini duyan kurt tüm
gücüyle oradan kaçmış.
Hepsi iyilermiş ama zavallı keçiler ve oğlaklar çok korkmuşlar. Dedemi
görünce o korku yerini bir sevinç kaplamış. Dedemin yanına gelip onu adeta kucaklar
gibi sevinçlerini göstermişler.
Dedem, anneanneme eve gelince olan biteni anlatmış:
- Hayvanların hayatlarını senin sayende kurtardım. Deyip teşekkür etmiş.
İşte, bu yüzden ne zaman bir keçi görsem hep bu olay aklıma gelir.
EMİR KESKİN 3/C
44