Page 124 - mecidiye sehit fahrettin ilkokulu
P. 124
BEN VE ASİL
Ben kendimi bildim bileli hep bir kangal köpeğim olsun isterdim ama hep
erteleniyordu ve bir türlü köpek sahibi olamıyordum. Sivas da olduğumuz günlerden
birinde bir akrabamızın köpeklerinin yavruladığını duydum ve çok heyecanlandım.
Babama gidip yavruları görmek istediğimi söyledim babamda beni kırmayarak
müsait oldukları bir gün gideceğimizi söyledi . Birkaç gün sonra beklediğim haber geldi
yani gidip yavru köpekleri görebilecektik bunun sevinci ile ayaklarım yerden kesildi ve
koşarak köpekleri gitmeye gittim ama bence ben uçmuştum çünkü öyle heyecanlıydım
ki anlatamam. Neyse sonunda Köpekleri gördüm ama o kadar küçüklerdi ki
sevmeye kıyamadım ve mutlu gözlerle köpekleri izlemeye devam ettim .Benim bu
mutlu halimi gören Enes abim bana bir köpeği vereceğini ve onu giderken
götürebileceğimi söyledi .
Ben bu içimdeki mutlulukla Enes abime öyle bir sarıldım ki az kalsın nefes
alamayacaktı bunu gerçekleştirmek istemediğimden sarılmayı bıraktım. Tabi bu
mutlu günümden kısa bir süre sonra İstanbul'a gideceğimiz gün belli oldu gitmeden
iki gün kala sözleştiğimiz gibi köpeğim geldi daha on altı günlük olduğu için paytak
paytak koşuyordu ve çok tatlı gözüküyordu köpeğimin adını Asil koydum nedenini
soracak olursanız çok asil bir duruşu vardı . Kangal köpeğim hakkında edindiğim
bilgilerden biri de cinsini çoban köpeği olmasıydı. İki gün boyunca türlü
yaramazlıklar yaptı. Yaptıklarından beni en çok güldüren şey de babaannemin
tavuklarını küçücük boyuyla kovalaması oldu. Ben güldükçe o da yapmaya devam
ediyordu, onun kaldığı iki gün boyunca ailecek gülmekten gözümüzden yaşlar geldi.
İstanbul'a gitme zamanı geldi ve Asil'i dikkatlice köpek kutusuna koyduk ama
Asil halinden çok mutlu değildi ve devamlı ağlıyordu . Annem Asil'in bu
116