Page 39 - marasal fevzi cakmak ilkokulu
P. 39
AYŞE VE YENİ ARKADAŞLARI
Ayşe ve ailesi Ege Bölgesi’nin küçük ve şirin bir kasabasına yeni
taşınmışlardı. Ayşe bu şirin kasabayı çok beğenmişti. Ama bu kasabada
henüz arkadaşı yoktu. Okulların açılmasına artık iki gün kalmış ve Ayşe
çok heyecanlıydı. Neden; çünkü bir sürü yeni arkadaşları olacaktı.
Nihayet okullar açılmıştı, okulun ilk günü bütün çocuklar çok
heyecanlı ve neşeliydiler. Herkes sınıflarına yönelmişti. Ayşe'de sınıfına
girdi ve daha yerine oturmadan bir kız O’na yaklaştı ve ‘silgin var mı?’
diye sordu. Bu kızın ismi Ece’ydi. Ece; çok güzel, tatlı ve sevimli bir kızdı.
Ayşe’de ‘yerime geçeyim veririm tabii ki’ dedi. Çünkü daha sırasına bile
geçmemişti. Ece’nin birdenbire yüzü değişti ve sevimliliği, samimiliği
kayboldu. Adeta “fırıldak gibi döndü”. O; iyi, tatlı ve sevimli kız kötü bir
kıza dönüştü.
Ayşe bu duruma bir anlam veremedi, adeta şok oldu. Ayşe
başından geçenleri ailesine anlattı. Ailesi de Ayşe’ye; arkadaşına zaman
vermesini, “açık kapı bırakmasını”, yani Ece’ye bir şans daha vermesini
istedi.
Ayşe ertesi gün Ece’nin yanına giderek, bir gün önce aralarında
geçen olay için ne kadar çok üzüldüğünü anlattı. Ece “can kulağıyla
dinliyordu”. Ece’de olanlardan çok üzülmüştü ve pişmandı. Her ikisi de
birbirlerinden özür diledi. Çünkü Ece’de aslında kötü bir çocuk değildi.
Haftalar sonra okula yeni bir kişi daha gelmişti. Bu kızın ismi de
Özge’ydi. Ayşe ve Ece onunla tanışıp arkadaş oldular. Ayşe, Özge’yi çok
sevdi ve ona iyi niyetle yaklaşıyordu. Ama “beş parmağın beşi bir
değildi”. Özge gün geçtikçe Ayşe’ye kötü davranmaya başlamıştı. Ayşe
bir gün Özge’yi iki eli ile çok ağır bir şey taşırken gördü. Ona öfkeli
olmasına rağmen yardım etmek istedi ve Özge’ye yaklaşarak; “bir elin
nesi var, iki elin sesi var” dedi ve yardım etti. Ama ertesi gün Özge,
Ayşe’ye yine kötü davranmaya devam etti. Zaten “can çıkmadıkça huyda
çıkmazdı”.
14