Page 55 - nilufer hatun ilkokulu
P. 55
sevindim. Satıcı amca ördeği, üzerinde delikleri olan küçük bir kutuya
koydu. Ördek çok korkmuştu. Eve gelene kadar vık.. vık... hiç durmadan
bağırıyordu. Eve geldiğimizde ona balkonda bir yer hazırladık. Yemini
suyunu verdik. Karnını doyurmasına rağmen hiç susmadan bağırıyordu.
Herhalde kardeşlerini arıyordu. Ben nereye gidersem peşimden geliyordu.
Bu da benim çok hoşuma gidiyordu. Aynanın yanından geçerken kendini
görmüş ve çok sevinmişti sanki. Aynaya yaslanıp susmuştu. Onun
için hazırladığımız kutuya, bir ayna yapıştırdık. Bütün günümü onunla
oynayarak geçiriyordum. Bir leğene su koyup yüzdürüyordum.
Bayramda köye dedemlere giderken onu da götürdük. Bir hafta
sonra geri geldik. Tabi ördeğimi de yanımızdan hiç ayırmadık. Artık bayağı
büyümüştü. Acıktığında balkonun camına gelip bağırıyor, yemeğini yiyince
uyuyordu. Bazen parka da götürüyorduk.
Yaz tatili gelmişti. Bir aylığına, Sinop’a anneannemlere gittik. Yolculuk
sırasında hiç sıkılmadım onunla oynamaktan. Anneannemin bahçesinde
sinekleri yakalıyor, oradan oraya koşuyor, ot, yaprak yiyordu. Doğal
ortamda yaşamaya başlayınca, benim peşimden gelmedi bir daha.
Babam, ‘ördekler böyle daha mutlu oluyorlar. Apartman hayatında
yaşamak onlara göre değil.’ dedi.
Tatil bitti. Onu da orada bırakmak zorunda kaldım. Çok üzüldüm ama
ördeğim orada daha rahat olduğu için mutluyum. Dedem beni görüntülü
arıyor, ördeğimi gösteriyor. Resimlerini atıyor, çok seviniyorum. Onu tekrar
göreceğim günü heyecanla bekliyorum.
55