Page 111 - nilufer hatun ilkokulu
P. 111
Cadı: “Ben nereden bileyim, bunun cevabı sende. Söyle bakalım
sen niye bu kadar lezzetlisin? Ay, of… yaprakların da çok fenaymış,
battı bana… Bu ne böyle bazı yerleri de solmuş. Aaa senin yaprakların
ne çirkinmiş öyle. Ben bu işten hiçbir şey anlamadım. Bir kere benim
domateslerimin yaprakları daha güzel. Ama nasıl olabilir? Sen niye
daha güzel ve lezzetlisin? Gerçekten hiçbir şey anlamadım. Neyse,
hadi cevabını ver de gideyim artık.” demiş.
Domates: “Sen yetiştirdiğin domateslere de herhalde böyle
davranıyorsundur...”
Cadı “Evet, ne olmuş? Nasıl davranacaktım?”
Domates “Sözümü kesiyorsun ama. Hem soru soruyorsun, hem
de cevabını dinlemiyorsun. Oysa bizim çiftçi hiç böyle değil. Bizi her
zaman dinler, sever, kurumuş yapraklarımızı temizler, bize güzel sözler
söyler. Bizi sevgisiyle büyütür. Sen yetiştirdiğin domateslere “Ay, ne
biçim yaprakların var, ne biçim kafan var” diyorsan, hiç sevgi vermeden
onları yetiştiriyorsan lezzetli olmaz tabii. Bizi çok seviyor bizim çiftçi.
Şimdi anladın mı neden bu kadar lezzetli olduğumuzu.” demiş. Cadı
üzülüp, utanıp ve ağlamaya başlayınca domates sözüne devam
etmiş. “Üzülme, sen de yapabilirsin. Sevgi her zaman güzeldir. Sevgini
gösterirsen senin domateslerinde güzel ve lezzetli olur.” demiş.
Cadı artık ne yapması gerektiğini biliyormuş. Masalda burada
bitmiş.
111